DVB-T (Karasal) Standartı

uydudoktoru

Tanınmış Üye
Yönetici
Yönetici
DVB-T (Karasal) Standartı
Kaynak: Transponder Dergisi

dvbt.jpg

1. Giriş

DVB'de belirlenen, Avrupa standardı olarak kabul edilen, DVB-T sistemi olarak tanımlanan dijital yersel TV sistemi, yayıncılar, şebeke operatörleri, idari kuruluşlar ve üreticiler gibi çeşitli grupların katılımıyla üzerinde fikir birliğine varılan koşulları sağlamak amacıyla geliştirilmiştir.

Bu sistem, COFDM (Kodlanmış Ortogonal Frekans Bölmeli Çoğullama) kullanımına dayanmaktadır. Bu, program sayılarında ve HDTV'den LDTV'ye kadar kalite seviyelerinde esnek seçenekler sunarak, bir veri deposundaki program(lar)ın iletimi için belirlenmiştir.

Bu belirlemeler, yalnızca iletilen işaretleri tanımlamakta ve alıcılar için hiç bir şey belirtmemektedir. Bunlar, aynı zamanda, veri deposunun içeriği hakkında da, MPEG-2 iletim dizisi olması haricinde, hiç bir bilgi vermemektedir.

İletim sisteminin ve ayrıntılı parametrelerin seçimi ise hem teknik hem de ticari gereklilikleri yerine getirmek amacıyla ilgili taraflar arasındaki anlaşmalar gereği olarak, dikkatli araştırmalar ve denemeler sonrası gerçekleştirilmiştir.

BBC Araştırma ve Geliştirme Bölümü ile LSI Logic, Avrupa DVB-T belirlemeleri ile uyumlu iletimlerin kodlarını çözmeye elverişli bir dijital yersel yayın alıcı ön bloğunun geliştirilmmesi konusunda birlikte çalışmaktadırlar. Bu geliştirme çalışmaları, BBC'nin COFDM konusundaki sistem deneyimi ile LSI Logic'in oturmuş çip tasarım yeteneğini birleştirmektedir.

Alıcı ön bloğu geliştirmesinin bir parçası olarak, LSI Logic ve BBC, iki ayrı fakat birbiri ile ilişkili geliştirme projesi üzerinde birlikte çalışmaktadır: komple OFDM modülatörünü gerçekleştiren bir tek CMOS çipi ve dijital çip ile kullanım için tasarlanmış yeni bir yersel yayın frekans düşürücüsü. Sistem tasarımının genel olarak amacı, tüm ön bloğa ilişkin maliyet uygunluğunu optimize etmektir.

2. COFDM

COFDM, işaretin çok sayıda taşıyıcı (frekans bölmeli çoğullama) üzerinde iletilmesi ve her bir taşıyıcının uygun bir bit hızında iletilmesinin sağlanması ile tanımlanır.


dvbt1.jpg

Taşıyıcılar, ortogonaldirler ve böylece, taşıyıcıların bazılarının frekansları çakışsa bile, işaretin kodunu çözmek mümkündür. Her bir taşıyıcının simge hızının çok yüksek olmamasına rağmen; hiçbir özel önlem alınmamışsa, yine de işaretler arası girişim ortaya çıkacaktır. Koruma aralığı, kullanışlı simgenin çevrimsel bir sürekliliğinden oluşmaktadır. Bu da, taşıyıcıların ortogonalliğinin, ekoların mevcudiyetinde bile, koruma boşluğu içinde kalındığı sürece, alınan işaretler için yeniden elde edilebileceğini garantileyecektir .

Koruma aralığı, alınan taşıyıcıların ortogonalliğini sağlayacak olmasına rağmen, ekoların sönümlenmeye neden olacağı açıktır.

Bu durumda da, COFDM'deki C'yi (kodlama) kullanmak gerekmektedir. Kodlama, sistemin performansı açısından çok önemlidir. Etkin bir ileri yönde hata kodlama tekniği ve serpiştirmenin seçilmesiyle, sönümlemeli kanallarda, Gauss kanalından yalnızca bir kaç dB daha yüksek CNR değerlerinde, yeterince düşük hata olasılıkları elde etmek mümkündür. Viterbi kod çözücüsüne gelen hata patlamalarından kaçınmak amacıyla hatalı bitleri yayması nedeniyle de, serpiştirme, kodlama performansını iyileştirecektir.

3. İşletim Modları

DVB-T belirlemeleri ile tam uyumluluk, çipin, aşağıdaki modlarda iletilen işaretlerin kodlarını çözme yeterliliğinde olması anlamına gelmektedir:

Çoğunlukla, 2K ve 8K olarak adlandırılan, 1705 veya 6817 aktif taşıyıcı içeren bir işaret. L64780, bu her iki modda da FFT algoritmalarını çalıştırmak için gerekli olan işlevleri ve belleği içermektedir.
Hiyerarşik olmayan QPSK, 16-QAM ve 64-QAM işaret kümeleri.
a=2 ve a=4 olası ölçekleme katsayılarına sahip üniform veya üniform olmayan hiyerarşik 16-QAM ve 64-QAM işaret kümeleri.
OFDM simge uzunluğunun 1/4, 1/8, 1/16 ve 1/32'si kadar olan koruma aralıkları.
1/2, 2/3, 3/4, 5/6 ve 7/8'lik Viterbi kod hızları.

4. Kanal Bozulmaları

Alıcı ön bloğu mimarisi, gerçek işletim koşulları altında olası en iyi performansı sağlamalıdır. Alıcı ön bloğunun, üstesinden gelme konusunda becerikli olması gereken önemli bir çok kanal bozulması türü mevcuttur. Önemli kanal bozulmalarından bazıları aşağıda açıklanmıştır:

Komşu analog televizyon işaretleri. Çok frekanslı şebekelerde, OFDM işaretleri, güç açısından 30 dB daha yukarı seviyeye sahip olabilen PAL işaretlerine komşu olan kanallarda iletilebilirler. Bu durumda, frekans düşürücüdeki IF filtreleme yöntemi tasarlanırken özel bir dikkat gereklidir.
Yardımcı kanal analog televizyon karışması. Bu, serpiştirilmiş frekanslı şebekelerde özellikle önemlidir.
Doğal engellerden yansımalar nedeniyle oluşan ya da tek frekanslı şebekelerde olduğu gibi şebekenin kendisi tarafından yaratılan gecikmiş işaret karışması. Bu biçimdeki karışmalar, bazı OFDM taşıyıcıları tarafından taşınan bilgi bitlerini tamamen silen veya bunların güvenilirliklerini önemli ölçüde etkileyen frekansı seçilebilir sönümlemelere neden olurlar.
İletim zincirindeki doğrusallık bozuklukları nedeniyle oluşan intermodülasyon çarpımlarından gelen dar-bandlı karışmalar, aynı zamanda, bazı OFDM taşıyıcıları tarafından taşınan bilgi bitlerini de, frekansı seçilebilir sönümlemeden daha değişik bir biçimde bozabilir.
Her iletim sisteminde olduğu gibi, UHF bandında çalışan radyo mikrofonları gibi yapay kaynaklardan ve ısıl gürültü kaynaklarından gelen yardımcı kanal karışmaları.


dvbt2.jpg

5. Frekans Düşürücünün Performansı

Frekans düşürücü mimarisi, yukarıda açıklanan kanal koşullarında işlerken bile, COFDM'in özel gereklilikleri ile de uyuşmalıdır. Bunun anlamı aşağıda açıklanmıştır:

IF filtrelemesi, komşu kanallardaki analog televizyon işaretlerinin uygun şekilde bastırılmasını garantilemelidir.
Kazanç dağılımı, OFDM taşıyıcıları arasında intermodülasyon çarpımı yaratmayacak, dolayısıyla işaret üzerinde kendi kendine karışma etkisi oluşturacak biçimde doğrusallığı korumalıdır.
Sentezleyicinin faz gürültüsü karakteristikleri, 64-QAM işletimi ile uyumlu olmalıdır.

6. Hızlı Elde Etme Zamanı

Zaman ve frekans senkronizasyonu algoritmaları, iki amaç gözetilerek tanımlanmışlardır:

Bunlar, yukarıdaki kanal koşullarının varlığında, güvenilir bir alıcı işletimini garantileyecek derecede yeterince güçlü olmalıdırlar; yani bunlar, tek başına veri bozulması nedeniyle alıcının arızalanmasına neden olabilecek koşullardan daha kötü durumdaki işareti elde etmelidirler.
Genel elde etme süresi, kabul edilebilir "kanal atlama" sürelerini sağlayacak biçimde en düşük seviyeye indirilmelidir.

7. Arabağdaşımlar

Çipin çıkış arabağdaşımları, mevcut çip-setleri ile kolay entegraston sağlamalıdır.

Şekil-1, bir DTT alıcısına ilişkin genel yapıyı göstermektedir. Sistemin önemli bileşenleri, ön blok (yersel yayın uygulamaları için, bir frekans düşürücü, OFDM demodülatör çipi ve bir FEC kod çözücü içerir), iletim dizisi çoğullama çözücüsü, audio ve video kod çözücüleri ve tüm sisteme ilişkin mikro-kontrolördür.


dvbt3.jpg

Şekil -1 DTT alıcısına ait genel yapı​


OFDM demodülatörü, LSI Logic's dijital yersel televizyon ürün yelpazesindeki ilk çiptir. Bu, bir frekans düşürücü, L64780'in kendisi ve L64705 veya L64724'ün FEC kısmına benzer bir FEC çipine dayanan birinci nesil DTTV set üstü cihazlarının (STB) çalışmasına olanak verir.
Tam olarak entegre edilmiş bir STB'de, uydu ve kablo için ön blok bileşenleri de sunulmalıdır.

OFDM demodülatör çipinin mikro-işlemci arabağdaşımı, paralel veya seri (I2C benzeri) olmak üzere iki modda çalışabilir.

8. Gelecekteki Gelişmeler

Bir sonraki adımın, analog-dijital dönüştürücüden MPEG iletim dizisi arabağdaşımına kadar tüm dijital işlevleri bir tek çip içinde entegre etmek olacağı aşikardır.

LSI Logic, tekli bipolar çip tunerlerinin gerçeklemesini sağlayan doğrudan dönüşümlü tuner teknolojisinin gelişmesini yakından izlemektedir. Bu teknoloji, DTTV uygulamaları için yeterince olgunlaştığında, LSI Logic, kendisine ait olan tek çip COFDM alıcısını, bu yeni türden tunerler ile zahmetsizce entegre etmesine olanak verecek biçimde değiştirecektir. Bu da, gelecek bin yılın başlarında, Avrupa ve diğer ülkelerdeki dijital yersel televizyonun hızla yayılması için çok düşük maliyetli ve iki bileşenli bir alıcı ön bloğuna olanak verecektir.

9. Sonuçlar
Bu makalede, farklı ülkelerde uygulanan çeşitli koşullamaları sağlamak üzere, dijital yersel televizyon için bir sistem tanımlanmıştır. Bu sistemin test edilmesi, belirlemeler üzerindeki çalışmalar ile aynı anda yapılmaktadır. Bir kaç şirket, DVB-T belirlemeleri ile tam uyumlu donanımlar üretmiştir ve bu sistemler arasındaki ara-işletilebilirlik testleri başarılı olmuştur. Özellikle gerekli tüm planlama parametrelerini elde etmek amacıyla yapılan daha da ayrıntılı testler devam etmektedir.
 
Karasal Yayın Nedir?

Karasal Sayısal Yayın Nedir :
Yayınların izleyicilere iletilmesinde Local vericiler kullanılarak yapılan Digital yayın türüdür.. Gelişen global teknolojinin sonucu birçok Avrupa ülkesinde faaliyette olan bu sistem ülkemize de ulaşmıştır. Bu sisteme DVB T ( Digital Video Broadcast Terrestrial) adı veriliyor. VHF/UHF anten yardımı yada yöresel pozisyonunuza göre farklı anten türleri ile yayın alınabilecektir.
Uydu Yayını ile Karasal Arasındaki Fark Nedir ?

Uydu alıcıları Çanak antenle yönlendirdiğiniz farklı uydularda birçok ülkelerin yerel özel şifreli şifresiz tüm içeriklerini izlemeye olanak tanır. Karasal Yayın ise yalnızca bulunduğunuz bölgede local vericilerin bu sisteme dönüşmesi ile alabileceğiniz yayın dır. VHF 5..12 ve UHF 21..69 bantları tümü sayısal içeriye geçse bile yayın adeti 220nin üzerinde olması mümkün değildir. Uydulardan alacağınız zengin içeriği hiçbir zaman ulaşamayacak ve rakip bir sistem olamayacaktır.
Test yayınları analog tek bir televizyon yayını için kullanılan kanaldan 07/02/2006 itibariyle dört televizyon yalnızca İstanbul’da 23. kanal, TRT 1.2.4 Ankara’da da 31. kanal üzerinden yayına başladı. Yerel TV kuruluşlarının mevcut Local verici ağlarının Karasal sayısal televizyon yayınlarına dönüşümü öncelikle büyük şehirlerde ve sonra kırsal bölgelerde olacak tümünün 2014 yılında geçmiş olması hedeflendiği belirtiliyor.
Önce şunu unutmayalım çanaksız uydu çıkmış gibi bir şey kesinlikle yok!
Uydu yayınları 36.000km uzaktan uzaydan gelen bir yayın sistemidir ve bir sürü uydular mevcut ve bunlar aynı frekans kullanarak TV yayınları gönderirler çanak kullanılmazsa tüm kanallar bir birine karışır bu yüzden çanak kullanmak zorunludur, çünkü isteyen istediği uyduya çanağı yönlendirir ve o uydudaki TV yayınları seyreder.
alıntıdır
 
Geri
Yukarı