Göbek nasıl eritilir?

ibrahimyzci

Moderator
gobek_yaglanmasinin_temel_nedenleri__-h7-310478.jpg


Göbeğiniz sizi çok mu rahatsız ediyor? Kurtulmanın yolu basit. İşte tüyolar...Yaz aylarında hem kadınların hem de erkeklerin en büyük sorunu kilolarıdır. Özellikle göbek hem kadın da hem de erkekte başlıca problemdir. Göbeğinzden kurtulmanın 9 yolu var. İşte size tüyolar;

Yiyecekler

Fasulye nohut mercimek gibi gıdalar ile kiraz çilek vişne gibi küçük meyveler en iyi yiyeceklerdir. Kuru fasulye böğürtlen kuru kayısı kış meyvelerinin taze sıkılmış suları kilo vermede en etkili yiyecekler olarak sıralanıyor. Bu yiyeceklerin sizin tok hissetmenizi sağladığı için kilo vermenize yardımcı olur. Bunlardan günde 25 ila 35 gr kadar tüketilmeniz gerekir. Hiç yememek ise doğru değildir. Çok acıktığınız için belinizi kalınlaştıran çok yağlı karbonhidrat ya da proteinli yiyecekler yemenize neden olabilir.

İçecekler

Buzlu soğuk su en iyi içecek. Kalorisizdir midenizde doygunluk hissine neden olur ve daha az yersiniz. Kan basıncınızın ve adet öncesi dönemi rahat atlatmanızı da sağlar. Buzlu su içtiğinizde vücudunuz ısınmak için ekstra kalori harcadığı da aklınızın bir kenarında bulunsun. Zayıflamak için alkolden uzak durun.. Likör ve bira kandaki kortisol seviyesini yükseltir ve yağların göbek çevresinde toplanmasına neden olur.

Vitaminler

Kalsiyum kemiklerinizi koruyarak omurgada çatlaklara neden olan osteoporozu engeller. Bu sistem çöküğünde göbek dışarı fırlar. Eğer 50 yaş civarında veya daha yaşlı bir kadınsanız günde 1500 mg kalsiyum alın. 50 yaş altındaki erkek ve kadınlar için günde 1000 mg kalsiyum almaları öneriliyor. Göbek veya bel çevresinden zayıflamak için zayıflama ilaçları kullanmayın. Bu cezbedici ilaçlar egzersiz veya doğru beslenme desteği olmadan hiçbir işe yaramaz.

Jimnastik aletleri

Yere eğimli sabit egzersiz bandı 'Decline Bench' jimnastik aletleri içinde en iyisi. Yer çekimi nedeniyle vücudunuzun üst kısmı altından daha ağırdır. Ayarlanabilir aletle birçok zor hareket yapılabiliyor. Egzersiz aletini minimum 30 derece yere eğimli olacak şekilde kurun. Aletin oturma yerine oturun ve ayaklarınızı ayağınızı tutması için yapılan yere koyun. Yavaşça aletin üzerine doğru uzanın ve ellerinizi başınızın altına koyarak yavaş yavaş doğrulmaya çalışın. Hareketleri sürekli tekrarlayın.

Bisiklet en kötüsü

Bel çevresi için en iyi sporlar Kickbox raket oyunları squash krol (crawl) yüzme ve tek başınıza tenis olarak belirtiliyor. Bunun yanında herhangi bir aerobik egzresizi de göbek çevresindeki yağları eritir. Tüm bu sporlar bir saatte 475 kaloriden daha fazla yakmanızı sağlar. Bisiklet sürmek bel inceltme için en kötü spordur. Bu basenler içindir! Bu kaslar tüm vücutla bağlantılı değildir.

Ev aletleri

En iyisi egzersiz topuyla hareket etmektir. Egzersiz topuyla vücudunuzun eğin bükün. Eğer sırt ağrısı sorunlarınız varsa egzersiz topundan uzak durun.

Alışkanlıklar

En iyi alışkanlık dik yürümek ve oturmak. Kendinizi koyvermiş gibi yümeniz göbeğinizin öne çıkmasına neden olur. Zaman zaman göbeğinizi içinize çekip bırakmanızda belinizin incelmesine yardımcı olur. Sigara içmek veya pasif içicilik en kötü alışkanlıklardan biri. Düzenli içicilerin bel çevresi dumanı içlerine çektikleri ve üfledikleri için daha kalındır.

Göbek şişkinliğini azaltan öneriler

-Su için.

-Cipsten vazgeçin.

-Fazla tuzlu gıdalar tüketmeyin.

-Sakız çiğnemek fazla hava yutmanıza neden olur bu sebeple fazla çiğnemeyin.

-Sindirim sorunu yaşıyorsanız bir veya iki fincan kahve lavaboya gitmenizi sağlayabilir.

Zayıflatan kıyafetler

Vücut şekillendirici kıyafetler giyin. Bel çevresi için üretilen lycra içeren kıyafetlerden edinin. Fazla kiloluysanız kıyafetler sıkabilir veya yağlar taşabilir. Bu nedenle üzerinize göre olanları tercih edin. Yaz aylarının yaklaşmasıyla birlikte fazla kilolar vücuttaki yağlanmalar da daha fazla gündeme gelmeye başladı. Özellikle karın bölgesinde yağlanmalar dış görünüşteki değişikliğin yanı sıra ileri de Diyabet ve Hipertansiyon gibi rahatsızlıklara da neden olabiliyor.
Bireylerin kilo almalarının altında birçok neden yapmaktadır. Genetik yatkınlık düzensiz beslenme alışkanlığı ve buna bağlı olarak hazır gıda tüketiminin fazla olması fiziksel aktivite azlığı gibi nedenler ilk akla gelenler arasındadır.

Kişi kilo aldığında yağlanmanın hangi bölgede olması vücut yapısı ile bağlantılıdır. İki adet vücut tipi vardır. Belden aşağı kısım geniş ise armut tipi vücut yapısı üst kısmı geniş ise elma tip vücut yapısı olarak adlandırılmaktadır.Bir de önemli olan özellikle karın bölgesi yağlanmalarıdır. Bu durum ileri de Diyabet Hipertansiyon gibi bazı hastalıklara da davetiye çıkarmaktadır. Hatta bu durum birçok hastalığında göstergesi olabilmektedir. Örneğin insülin direnci metabolik sendrom gibi.Burada önemli kişi kilo almaya başladığında ne yaptığı önemlidir. Kişi kendine özel bir beslenme planı ile aldığı fazla kilolardan kurtulmayı tercih etmelidir. Böylece hem sağlıklı beslenmeyi öğrenecek hem de yağlanma hangi bölgede ise o bölgeden kilo/ yağ kaybı sağlayacaktır. Çünkü önemli olan diyet ile sadece kilo kaybı değil yağ kitlesinden de kayıp sağlamaktır.

Açlık hissinizi kontrol altına alın

Zaman zaman daha sofradan kalkarken acıktığınızı hissettiğiniz oldu mu? Hatta 'Yoksa midemde bir sorun mu var?’ dediğinizi duyar gibiyiz. Kendinizi suçlamadan önce öğünlerinizde tükettiğiniz yiyecek ve içecekleri gözden geçirmenizde yarar var. Vücudumuzun besin alımımızı kontrol eden mekanizma beynimizde hipotalamus adı verilen bir bölgedir. Hipotalamus da iki bölgeye ayrılmaktadır. Bir tanesi açlık merkezi bir tanesi de tokluk merkezidir. Bu bölgelerden salgılanan hormonlar kişilerde besin alımını artırmak ya da azaltmak şeklinde etki göstermektedir.

Örneğin:

Norepinefrin: Protein alımını azaltır karbonhidrat alımını artırır.

Dopamin: Karbonhidrat alımını azaltır.

İnsülin: Besin alımını artırır.

Glukagon: Besin alımını azaltır vb.

Aynı zamanda stres anında iştah artıran hormonların salgılanmasında da artış olmakta ve bununla birlikte besin alımı da artmaktadır.Genel olarak besin alımı ile ilgili olarak beynimizde meydana gelen olaylar bu şekildedir. Bununla birlikte besinlerin içerisinde bulunan bazı maddelerin de kişilerde tokluk hissi yarattığını söylemek yukarıdaki bilgiler doğrultusunda daha doğru bir ifade şekli olacaktır.

Besinlerin içinde tokluk yaratan etkilerini

Posa içeriği
Yağ içeriği

Besinlerin glisemik indeksi(cevapları) şeklinde sınıflamak mümkündür. Bu etkilerin nasıl olduğunu tek tek incelemek gerekirse;

1-Besinlerin posa (lif) içeriği

Posayı besinlerin bağırsaklar tarafından sindirilemeyen kısmı olarak tanımlamak mümkündür. Suda çözünürlük yönünden; çözünür posa ve çözünmeyen posa diye ikiye ayrılır. Tahıllar taze sebze ve meyveler kurubaklagiller posadan zengin besinler arasında sayılmaktadır. Diyette posa alımının artırılmasının besin alımını azaltma yönünde etki gösterdiği söylenmektedir. Posanın sindirilmesi ve vücuttan atılması daha uzun sürede olduğu için kişide daha uzun bir süre tokluk hissi yaratmaktadır. Tabii ki burada unutulmaması gereken bir nokta ise kişinin posadan zengin bir beslenme uygulamasına engel olabilecek herhangi bir sağlık sorununun olmamasıdır. Örnek olarak; ishal ülseratif kolit vb.

2- Besinlerin yağ içerikleri

Yağlar vücudumuzun en ekonomik enerji kaynağıdır. Enerji ihtiyacımızın ortalama olarak %25 – 30’unu karşılamaktadırlar. Aynı zamanda yapısı nedeni ile kişide tokluk hissi yaratırlar. Yağ içeriği yüksek besinle arasında yağlı tohumlar (fındık fıstık gibi) sıvı ve katı yağlar tam yağlı et tahin helva susam gibi besinler sayılabilir.

Ancak unutulmamalıdır ki fazla yağlı besin tüketimi beraberinde bazı hastalıkları getirmektedir. Kalp ve damar hastalığı şişmanlık gibi... Bu nedenle yağ içeriği yüksek olan besinler tüketilirken dikkat edilmelidir.

3-Besinlerin glisemik indeksi

Glisemik İndeks (G.İ.); besinlerin yenildikten sonra gösterdikleri glikoz yanıtın (kan şekeri üzerindeki etkisi) beyaz ekmeğe göre değerlendirilmesidir. Beyaz ekmek standart 100 olarak kabul edilir. Diğer besinlerin değerleri buna göre değerlendirilir. Bir hesaplama sonucunda düşük puanda olan besinlerin glisemik indeksi düşük demektir. Yani kişinin kan şekerini daha az etkilemekte ve bu nedenle daha az besin alınmasını sağlamakta ve kişide tokluk hissi yaratmaktadır. Posa oranı yüksek olan besinlerin glisemik indeksi düşüktür. Bu nedenle bu besinler daha uzun süre tokluk hissi yaratmaktadırlar. Basit karbonhidrat olarak adlandırılan bal reçel pekmez şeker gibi besinlerin G.İ.’i yüksek olduğu için kana çabuk karışmakta ve daha sonra tekrar kişide açlık hissi uyandırmaktadır.

Diyetisyen Ayşe Korkmaz
alıntıdır.
 
Geri
Yukarı