1937’DEN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE'NİN SESİ RADYOSU

uydudoktoru

Tanınmış Üye
Yönetici
Yönetici
Bir büyülü âlemdir radyo; isimlerin, yüzlerin olmadığı.

Şan, şöhret getirmez insana.

Bu dünyada adsız, suretsiz kalmayı göze alanların, tanımadığı insanların hayatlarına sadece kelimelerle dokunabilmenin hazzıyla yetinenlerin işidir radyoculuk.

Bir cümle kurarsınız, bilmezsiniz kimin zihninde hangi ışığı yaktığınızı; bir müzik çalarsınız, bilmezsiniz kimin kalbindeki yaraya tuz bastığınızı; bir haber okursunuz, bilmezsiniz kimin sorusuna, sorununa cevap verdiğinizi. Siz sadece yayınınızı yaparsınız, sesinizin kimlere ulaştığını, onları nasıl ve nerede yakaladığınızı bilmezsiniz.

Her radyo istasyonu bir yayın yapar, kiminin sesinin ulaştığı alan sadece bir kent kadardır, kimisinin bir ülke kadar... Ama bazı özel radyolar vardır ki ne kentlere sığabilir, ne ülkelere… Anteninden çıkan her ses; dağları, denizleri, sınırları, okyanusları, kıtaları aşıp dünyanın dört bir yanına ulaşır; TRT Türkiye'nin Sesi Radyosu yani bizim radyomuz gibi.

Bugün dünyanın hangi coğrafyasına giderseniz gidin, Türkçe bir ses duymak istediğinizde bir düğme çevrimi, bir tuş basımı kadar yakınız size…

Teknolojinin bütün nimetlerinden faydalandığımız; cep telefonları, bilgisayarlar sayesinde her bilgiye, her habere ulaştığımız bu çağda; dağları, denizleri, kıtaları aşmak da “bir marifet mi?” diyebilirsiniz. Ancak okyanusun orta yerindeki bir gemide, bir dağın başında, uzak bir ülkenin kıyısında köşesinde kalmadan ya da en son yaşadığımız rehine krizinde olduğu gibi, cep telefonlarının, internet bağlantılarının işlevsizliğini görmeden “marifet değil” demeyin. Yazdığımız bu durumlar ve daha akla gelmedik türlü hallerde yanınızda olan bir radyoyuz biz. Çünkü biz, teknolojinin bütün imkânlarını kullanarak size ulaşırken, asıl ana kanal olarak kısa dalga üzerinden yayın yapıyoruz ki o kısa dalga yayınlarının aşamayacağı ne dağ vardır ne de deniz.

Bugün Türkiye'nin Sesi Radyosu olarak Türkçe ve 35 yabancı dilde yaptığımız yayınlarla Avrupa'dan Asya'ya, Amerika'dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyaya sesimizi ulaştırıyoruz.

Elbette ki bu günlere kolay gelmedik.

8 Ocak 1937 yılında yaptık ilk yayınımızı. O günlerde yaşanan Hatay sorunu ile ilgili Başbakan İsmet İnönü'nün konuşmasını Arapça yayınlayarak başladık bu günlere uzanan yolculuğumuza. Yapılan Arapça yayının Suriye'ye bağlı İskenderun sancağı ve çevresinde etkili olması üzerine İstanbul Radyosu’ndan “Arapça Havadisler” yayınlanmaya başladık. Bu yayınlar öyle etkili oldu ki Fransız yönetimine tepkilerin artması, havanın Türkiye lehine dönmeye başlaması üzerine, Fransızlar, radyo dinlemeyi yasaklamaya bile çalıştı. Arapça yayınlarımız Hatay sorunu çözülene kadar devam etti.

Bu arada ülkemizde radyo yayıncılığına yönelik yatırımlar artırılmaya başlandı ve yeni vericiler kuruldu. Ankara Radyosu vericileri, 28 Ekim 1938’de faaliyete geçti. Bu vericilerle yapılan ilk dış yayın ise Atatürk'ün ölüm haberini İngilizce, Fransızca, Arapça, Bulgarca ve İtalyanca olarak dünyaya duyurmak oldu ve 10 Kasım 1938 yılından itibaren dış yayınlar düzenli hale getirildi.

O tarihlerde dünya yeni bir cihan harbinin eşiğindeydi. Ve nihayetinde savaş başladı. Bu savaşla birlikte radyolar yeni bir misyon yüklendi; propaganda yapılıyordu artık bütün ülkelerin radyo yayınlarında. O yılların en güvenilir haber kaynağı biz olduk, savaşta tarafsız kalmış bir ülkenin radyosu olarak.

1941 yılında, Urduca, Farsça, Sırpça ve Hırvatça dillerinden yayınlar yapmaya başladık önceki dillerimize ek olarak. Bir yıl sonra artık Yunanca yayınlarımız da çıkmaya başladı antenlerimizden.

1943 -1949 yılları arasında değişen dış politikaya bağlı olarak Türkiye’nin sesini okyanus ötesi ülkelere de duyurmaya başladık. Çünkü NATO üyesi bir ülke olarak Kore'ye asker göndermiştik ve 15 Ekim 1950 tarihinden başlayarak, savaş süresince her gün “Askerin Saati” adlı programla bu ülkede savaşan askerlerimize, Türkiye’nin sesini ulaştırdık.

Sürekli yeni misyonlar edinen radyomuz, 1961 yılında Almanya ile imzalanan İşgücü Değişimi Anlaşması ile yeni bir misyon daha yüklendi. Yurtdışına işçi olarak giden vatandaşlarımıza yönelik yayın yapmaktı yeni görevimiz. Almanya’ya giden Türk işçiler için 1963 yılında “Yurdun Sesi” adı altında ilk programımızı yayınladık. Bu program dış yayınlar olarak artık başlı başına bir birim olmamız gerektiğinin ilk işareti oldu. O zamana kadar Kısa Dalga Ankara Radyosu adıyla yaptığımız yayınlar 1963’ten itibaren Türkiye’nin Sesi Radyosu olarak anılmaya başlandı.

Yurtdışına göç, bizim için de yeni bir milat oldu böylece. Artık, gittikleri ülkelerin dilini, yasalarını, kendilerine tanınan hakları bilmeyen dinleyicilerimizin başvuracakları bir radyoları vardı. O yıllar boyunca bize yazdıkları mektuplarda dile getirdikleri sorunlarına, programlarımız aracılığıyla çözümler aradık. Türkiye'de, dünyada olandan bitenden onları haberdar ettik. Çektikleri sıla hasretine türkülerimizle, şarkılarımızla derman olmaya çalıştık. Sılada kalan yakınları ile iletişim kurmalarına yardımcı olduk.

80’li yılların ortalarında yine, yeni bir görev düşmüştü bize. Bulgaristan'da yaşayan soydaşlarımızın adları değiştiriliyor, zulme uğratılıyor, Türkiye ile olan bütün iletişimleri engelleniyordu. O günlerde yine biz vardık onların yanında. Telefonların kesildiği, mektupların yasaklandığı o kara günlerde Türkiye'deki yakınlarının haberlerini, seslerini onlara biz ulaştırdık, hazırladığımız özel programlarla. Yaptığımız programlar, kurduğumuz bağlar öyle etkindi ki, yaşadıkları bölgelerde bizi dinleyemesinler diye pil satışları bile yasaklanmıştı.

Uzun çok uzun bir yolculuktan geldik bu günlere. Türkiye'nin yakın tarihinin önemli bir şahidi ve aktif katılımcısı olduk.

Günümüzde gelişen teknolojinin bütün imkânlarını kullanarak modern, etkin ve dopdolu yayınlar ile yine dinleyicilerimizin yanındayız. Kısa dalga yayınlarımızla, uydu yayınlarıyla, internet kanalıyla ve cep telefonu uygulamalarıyla…

Temel olarak Türkiye’yi tanıtmak, Türkiye’nin görüşlerini açıklamak, Türk kültürünü anlatmak amacıyla kurulan radyomuz, sürekli kendini yenileyerek, yepyeni misyonlar yüklenerek yayınlarına devam ediyor.

Türkçe Yayınlar Müdürlüğü olarak, işçilikten patronluğa geçmiş, bulundukları ülkelerin yönetimlerinde söz sahibi olmuş, gurbeti kendilerine vatan eylemiş ama yine de “İlle de vatanım” cümlesini yüreklerine nakşetmiş dinleyicilerimize hitap ediyoruz artık.

Türkiye ile olan bağlarını güçlü tutmak, yeni nesillere Türk kültürünü aşılamak, bilgi ve birikimlerine katkıda bulunmak, yaşadıkları ülkelerde ve Türkiye’de sahip oldukları hakları anlatmak ve elbet ki tınıları genlerine işlemiş türküler, şarkılar, müzikler ile hayatlarına renk katmak amacıyla programlar hazırlıyoruz. Hazırladığımız haberler ve haber programları ile onları Türkiye ve Dünya gündeminden haberdar ediyoruz.

Ve dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşlarımıza, soydaşlarımıza ve Türkçe konuşan her kim varsa, onlara, gönlümüzden gelen muhabbetimizle seslenmeye devam ediyoruz.











DIŞ YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI

(TÜRKİYE'NİN SESİ RADYOSU – TÜRKÇE YAYINLAR MÜDÜRLÜĞÜ)

KİLOMETRE TAŞLARI





8 Ocak 1937

Türkiye'de ilk dış yayın Hatay sorunu üzerine Başbakan İsmet İnönü'nün konuyla ilgili nutku Arapça'ya çevrilerek Ankara Radyosu'ndan yapıldı.

28 Ekim 1938

Dış yayın hizmeti Türkiye radyolarından düzenli olarak verilmeye başlandı. Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Almanca olarak dört dilde yayın yapıldı.

1940

Matbuat Umum Müdürlüğüne bağlı olarak Ankara Radyosu bünyesinde Dış Yayınlar Şefliği kuruldu ve Urduca, Farsça, Arapça, Bulgarca 15'er dakikalık yayınlar yapılmaya başlandı

16 Ekim 1950

Türkiye'nin Kore Savaşı'na katılması nedeniyle Kore'de bulunan askerlerimiz için Dış Yayınlar Türkçe Bölümünde "Askerin Saati" programı yayınlanmaya başlandı.

1958

İç radyolarla birlikte "Dış Yayınlar" da Basın Yayın ve Turizm Müdürlüğüne bağlandı.

1 Ocak 1963

Dış Yayınlar, ocak ayından itibaren Türkiye'nin Sesi Radyosu adını aldı.

1 Mayıs 1964

Türkiye'nin Sesi Radyosu, TRT'nin kuruluşu ile TRT bünyesinde yayın yapmaya başladı.

1 Eylül 1972

Türkiye'nin Sesi Radyosu, Yurt Dışı Yayınlar Dairesi Başkanlığı adı altında yeniden teşkilatlandı.

1980

Yurt Dışı Yayınlar Dairesi Başkanlığı'nın adı Dış Yayınlar Dairesi Başkanlığı olarak değiştirildi.

1985

Türkiye'nin Sesi Radyosu'nun Balkanlara yönelik ikinci Türkçe Yayını başladı.

Ocak 1994

Türkiye'nin Sesi Radyosu TRT Or-An Sitesi'ndeki stüdyolardan yayın yapmaya başladı.

Kasım 1996

Türkiye'nin Sesi Radyosu Türkçe Yayınları, Türksat 1-C kanalı ile uydudan iletilmeye başlandı.

Mart 1998

İnternet üzerinden Türkiye'nin Sesi Radyosu ile ilgili bilgi verilmeye başlandı.

25 Mayıs 1998

Balkanlara yönelik olarak yapılan ikinci Türkçe yayını kaldırıldı; Türkçe yayınlar, bir bütün olarak yapılmaya başlandı.

2002

Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği, "2002 Radyo Oscarları Ödülü"nü Türkiye'nin Sesi Radyosu aldı.

21 Mart 2002

Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Manas FM Radyosu ile yapılan anlaşmayla, Manas FM Radyosu Türkiye'nin Sesi Radyosu Türkçe Yayınını Kırgızistan'a iletmeye başladı.

01 Ocak 2002

Her gün 11.30'da Türkiye'den basın özetleri Londra Türk Radyosu'na geçilmeye başlandı.

2002

Türkiye'nin Sesi Radyosu, Almanya Atatürkçü Düşünce Derneği'nin "2001 Yılı İletişim Ödülü’ne layık görüldü.

2003

29 Ekim 2003 Tarihinde sonuçlandırılmak üzere "Cumhuriyetimizin 80. Yılı" konulu kompozisyon yarışması düzenlendi.

01 Ocak 2006

Türkiye'nin Sesi Radyosu Türkçe yayınlarında, Kuzey Amerika ve Avustralya'ya yönelik 3 saatlik özel yayın yapılmaya başlandı.

2006

TSR Türkçe yayınlarda ilk kez 'Öykü Yarışması' düzenlendi.

01 Temmuz 2009

TRT Avrupa FM test yayını başladı.

Kasım 2009

Günlük 100 saat olan Kısa Dalga yayını 70 saate indirildi.

01 Ocak 2014

09.00- 18.00 saatleri arasında gerçekleştirilen TRT Avrupa FM yayınları 01 Ocak 2014 tarihinden itibaren 09.00- 24.00 saatleri arasında yapılmaya başlandı.
turkiyeninsesiradyosu
 
Geri
Yukarı